Şirin,“Mücadelemiz Devam Edecek”
DEMİRDAĞ,OTOBÜS SEFERLERİ İLE İLGİLİ BİR ÇOK YERDE SIKINTI VAR
AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, Türkiye güçlendikçe bundan rahatsız olanların saldırıya geçtiğini, halkın da devletiyle birlik olarak saldırıları defettiğini söyledi.
YENİ,SN ERDOĞANI YEDİRTMEDİK,YEDİRTMEYECEĞİZ
STK programları kapsamında Feke’de muhtarlarla bir araya gelen Başkan Fikret Yeni, muhtarların sorunlarını ve taleplerini dinledi. Muhtarlarla yapılan toplantının ardından da AK Parti Feke İlçe Başkanlığı’nın Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.
Başkan Fikret Yeni’yi burada coşkulu kalabalık karşıladı. Toplantıya, Tufanbeyli Belediye Başkanı Remzi Ergü, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Can, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Akkaş, AK Parti Feke İlçe Başkanı Salim Gür, Saimbeyli İlçe Başkanı Yüksel Topal, Tufanbeyli İlçe Başkanı Kenan Birgin, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda partili ve davetlinin katıldı.
‘ÇOK ÖNEMLİ’
2019 seçimlerinin çok önemliği olduğunu belirten Başkan Fikret Yeni, “2019 bu milletin ve ümmetin değil sadece, 2019 emin olun ki ortaya çıkacak sonuçla mazlumların kaderini belirleyecek bir seçim sürecini içerisinde barındırıyor” dedi.
AK Parti hükümetlerinden önceki yılları hatırlatan Başkan Fikret Yeni, “2001 yılı ve öncesinde millet olarak nelere mahkum olduğumuzu, hangi hizmetlerden mahrum olduğumuzu, bu milletin başının nasıl yere baktığını çoğumuz biliriz. Yine o yıllarda bizim başbakanımız nüfus olarak Adana kadar olan Monaco’dan borç istiyor. Ve ne acı ki bizim başbakanımız ‘Biz bu borcu almazsak bu ay devletimiz memurun maaşını ödeyemeyecek’ diyor. Yaşı müsait olanlar bunu bilir, o başbakanın da kim olduğunu bilir. Öyle aciz başbakanların olduğu bir ülke. Öyle bir ülkeydik ki, bir tane devlet başkanı masaya oturmuş, çok ukala bir şekilde oturuyor. Bizim başkanımız onun karşısında tabiri caizse el pençe divan duruyor. O fotoğraflar, o söylemler hepimizi derinden üzüyordu. Bir kitapçık fırlatılıyor, cebimizdeki para değer kaybediyordu. Devlet vatandaşına hizmet götüremiyordu. İnsanlar muayene olmak için geceden hastaneye gidip sıraya giriyor, akşama kadar kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor, ilacını alamadan akşam evine dönüyordu. Hastanede kuyruklarda muayene olmayı beklerken insanların öldüğü bir devletti. İç huzuru olmayan çok yüksek faizlerle, borç para verilip verdikleri borç para için Türkiye Cumhuriyeti maliyesini yönetmek adına müstemleke bakanları gönderilen bir devletti.
‘KİMSENİN SESİ ÇIKMADI’
1967'de Birleşmiş Milletler kararıyla Filistin ile ilgili alınmış bir karar vardı. İsrail o kararı hiçe sayarak 1980 yılında tek taraflı işlem uyguladı. Ve hiç kimsenin sesi çıkmadı. Çünkü o zamanlar güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti devleti yoktu, o zamanlar yürekli bir Recep Tayyip Erdoğan yoktu ki, kimsenin sesi çıkmadı. Ama bugün ne oldu dünyanın süper gücü denilen ABD Başkanı bir karar alıyor. Diyor ki ‘Kudüs İsrail'in başkentidir’. Bir lider de cevap veriyor ‘Kudüs Filistin'in başkentidir, öyle kalacaktır’ diyor. Ve hamdolsun bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği itibar görüyor.
‘GÜÇLÜ BİR DEVLET VAR ARTIK’
Artık herhangi bir yerde vatandaşın başına bir şey gelse uçak, helikopter, her türlü modern aleti içinde bulunduran en kısa ulaşımı sağlayacak taşıtla hastaneye sevk edilecek kadar güçlü bir devlet.
Artık bu devlet, kendi vatandaşının ihtiyacını karşılamakla kalmayıp dünyanın herhangi bir noktasındaki mazlumun sesine kulak veren, mazlumun gözyaşını silen güçlü bir devlet” dedi.
‘GÜÇLENDİKÇE SALDIRIYORLAR’
Türkiye güçlendikçe, bundan rahatsız olanların saldırıya geçtiğini belirten Başkan Fikret Yeni, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tabi böyle güçlü bir devlet olunca her türlü oyun oynanıyor. Biz bu oyunları çok gördük. Bu oyunları ecdadımız da gördü.
Dikkat edin devletimiz güçlendikçe saldırılar artıyor. Ama onlar saldırdıkça hamdolsun bu millet birlik beraberlik içinde o saldırıları defediyor.
Bakın 7 Şubat 2012, artık devletimiz güçlenmeye başladı. Artık devletimiz borç alan devlet olmaktan çıktı. Artık devletimiz İMF'den borç para talep eden devlet olmaktan çıktı, tam aksine al kardeşim ihtiyacı olanlara kullandırırsın diye 5 milyon doları İMF'ye borç olarak veren güçlü bir devlet haline geldi. Hemen ne yaptılar? MİT Müsteşarını ifadeye çağırmak suretiyle bir operasyon çekmeye çalıştılar.
Ondan sonra ne yaptılar? Gezi olaylarını yaptılar. 2002 yılında iktidara geldiğinde İMF'ye milyarlarca borcu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti İMF'ye olan borcunu kuruşu kuruşuna ödediği gün gezi olaylarını çıkardılar. Dertleri 3-5 tane ağaç değildi. Güçlenen Türkiye'ydi. Dertleri ümmetin imdadı olacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yeniden doğuşuydu.
Ondan sonra ne yaptılar. MİT TIR’ları operasyonuyla devletimizi itibarsızlaştırmaya çalıştılar.
Ondan sonra ne yaptılar? 17-25 Aralık operasyonu çektiler. Yargı ve emniyet operasyonu.
15 Temmuz hain darbe kalkışmasına yeltendiler. O da tutmadı.
Bu söylediğim operasyonların tamamının bir tek hedefi vardı. O hedef liderimiz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başkomutanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dı. Bu millet her zaman gereken cevabı verdi. Ama en güzel cevabı 15 Temmuz gecesi verdi. Milletimiz tek yumruk olarak dedi ki ‘Ey gafiller sizler bu milletin başı olan, bu millete hayal dahi edilemeyen hizmetleri gerçekleştiren Recep Tayyip Erdoğan’ı yetirtmedik, bundan sonra da yedirtmeyeceğiz’ dedi.