BENİM BABAM

22.06.2020 - Pazartesi 05:27

BENİM BABAM

 

Hayatta dört dörtlük insan olmadığından, parası hep eksiktir babamın. Babam, dünyanın en iyi insanlarındandır. Sayılı iyilerinden hem de...

Aç ölmekten çok korkar babam. “Yiyemeden öldü demesinler, yedi de öldü desinler!” Bu lafın ardına saklanıp canı ne isterse ne kadar isterse yer. Çok hızlı yediğini söylediğimiz zamanlar da, “eskiden işe alınacak adamları sofraya oturtup yemek yedirirlermiş,yavaş yiyen adamı almazlarmış.” Der. Tabaklarını öyle güzel temizler ki , yıkamaya gerek kalmaz.

“Kızım evlendikten sonra babanın evinden daha rahat olmayacaksan evlenme” derdi biz bekarken. Bir de, “siz kimi isterseniz ona veririm yeter ki mutlu olun.”

Anlayışlı insandır, aklı başında, o çevrede yetişmiş insanlarda bulunmayacak kadar iyi.

İçinde hep tiyatrocu olma hevesi, “zamanında bir elimizden tutan olsa biz de tiyatrocu olabilirdik aslında.” Cümlesi dilinden düşmez. Çocukluğunda annesinin ve babasının hamur açanbulaşık yıkayıp hayvanları besleyen çocuğu olduğundan, bizim yaptığımız işleri pek beğenmez. Annemden daha güzel yemekler yapar.

“Çocuklarıma mal mülk bırakıp da birbirlerine düşürmem” bu babamın felsefesidir. Hayatta olduğu müddetçe nesi varsa bize dökerpaylaştırır ama ölürken mal mülk bırakmama konusunda da kararlı. Pek bir malı mülkü de yok zaten. Ama gönlü çok zengindir. Yedirmeyi, misafiri,dost meclisini, sohbeti çok sever. Dili tatlı, cümleleri uyaklıdır. Konuştuğu ortamda iki cümle daha söylese de duysak der herkes.

Çok  şükreder Babam, hep şükreder. Küçüklüğünü anlatır sık sık. Çektiği sefalet, yaşadığı yokluk öyle zormuş ki babam şimdi o günleri anıp da halimize çok şükür, şimdi bolluk içindeyiz der.Her güldüğü an için, karnı tok uyuduğu her gün, çocukları yanında olduğu için şükreder. Babamdan çok şey öğrendim ama en çok gerçekten şükretmeyi öğrendim. Allah babaları başımızdan eksik etmesin.

YORUM YAZ