NENNİOĞLU'NDAN BAŞKAN KOCAİSPİR VE İL SAĞLIK MÜDÜRÜ NACAR'A HİZMET TEŞEKKÜRÜ
DEMİRDAĞ,OTOBÜS SEFERLERİ İLE İLGİLİ BİR ÇOK YERDE SIKINTI VAR
BİR İYİLİK YAP AT DENİZE!!!
21.yüzyıldayız Güya Uzay çağında Teknoloji devriminin göbeğinde Radyoların,oynadığımız bilyelerin,çelik çomakların, yerini tabletler, bilgisayarlar, akıllı telefonlar aldı Ama özlüyoruz geçmişi Yokluğun zorluğun olduğu yılları arıyoruz Oysaki saatlerce uğraştığımız o güzelim mektupların yerini telefonlar aldı O özenerek seçtiğimiz kart postalların yerini bir tıkla yapılan emojiler aldı Konu komşu ziyaretlerinin yerini watsaplar messengerler aldı Misafirlikte içilen çayların kahvelerin yerini sanal ortama atılan kahve çay resimleri aldı Beyin fırtınası yaptığımız toplu sohbetlerimizin yerini sanal ortamda oluşturduğumuz gruplar aldı Lastik ayakkabılarımızın yerini özel ayakkabılar, çizmelerimizin yerini ısıtan botlar, yamalı pantol gömleklerimizin yerini son markalar aldı Sürdüğümüz bisikletin bindiğimiz faytonun yerini çeşit çeşit arabalar aldı Bilgi artık daha kolay İlk okul ikinci sınıfta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını öğrenmek için meydan laruslar, ansiklopediler babamın güç bela bulduğu kitaplarları su gibi yutmuştum Çoğu kişi ayrıntılı bilmezdi o yıllar Hatta öğretmenimiz beni, 5. sınıfa giden abilerimize götürür anlattırırdı Ulu Önderimizin hayatını Ortaokulda Kürşat'a merak salmıştım mesela Yine öyle araştırmalar bilginin kaynağına inmeler, yetinemeyince edebiyat öğretmeni kuzenimden yardım istemeler, onun özenle yazdığı 3 sayfa parşömenden öğrenmeler Verilen dönem ödemleri gittiğimizi kütüphaneler Her gün mutlaka evimize giren gazeteden gündemi takip etmemiz Ama şimdi öylemi bir tıkla google amcadan yardım istediğimizde her şey karşımızda Ama buna rağmen kaçımız merak ediyor kaçımız okuyor kaçımız bilgiyi alıyor? Peki niye eskiyi arıyoruz?Neden bu doyumsuzluğumuz ?Çünkü belki madden ileri gidiyoruz Ama manen çöküyoruz Örflerimizi ananalerimizi terkediyoruz Uzay çağıyla aile, dostluk, arkadaşlık kavramlarından uzaklaşıyoruz Binbir özenler fedekarlıkla göz yaşıyla hasretle, özlemle, acıyla yoğurduğumuz aşklar bile sanal artık dakikalık Ya deneme yanılmayla bulduğumuz ya yola, yemeye hatta ölüme giderek kurduğumuz dostluklar bile facede yapay şekilde
Hani derler ya aslında her yer aynıdır Bir yeri güzel ve çirkin yapan içinde yaşayan insanlardır İşte uzay çağı bize hislerimizi kaybettirdi yapaylaştırdı Öfkemiz,nefretimiz savaşımız sevişimiz dostluğumuz, aşkımız, fedekarlığımız bile sahte Her şey tek tuşla tamam Ne ara buraya geldik? Nasıl bu kadar hissizleştik? Birbirimize iyilik yapmayı unuttuk Artık siyasetimizde yalan ideolojilerimizde Nerde kurduğumuz hayaller, nerde amaç birlikteliği, nerde tasarladığımız inandığımız ütopyalarımız? Şimdilerde varsa yoksa menfaat aç gözlülük ayak kaydırma Sülün osmana rahmet okutan aldatmalarımız Brütüsü aratan satmalarımız
Artık kimse kimseye güvenmiyor Çocukken mahalleli hep damlarda avlularda yatardık birbirimize çocuklarımızı emanet ederdik ya şimdilerde kapımızı bile iki kez kilitliyoruz Komşumuzun acısında yokluğunda yanında yer almıyoruz Avını yemeden önce göz yaşı döken timsah gibi ağlıyoruz Aklımızda türlü kirli hesaplar Kazancımız yetse bile gözünüz diğerinin ekmeğinin gözünde Bu yolda her şey mübah kötülemeler, kendini övmeler, bel altı vuruşlar serbest Onur, Gurur, Karakter, Kişilik hak getire Dik duruş o da ne?
Dumraka çalıyor Dansözlük moda Vefa mı o kaç para nerde satılıyor? Oysaki bir arkadaşım ilk okulda 100 liram eksikti simit alamamıştım o üstünü tamamlamıştı O bile bende hala baş tacı Mahallemde zor zmanlarımda el uzatan dostlarm hala candan öte Şimdilerde kurulan dostluklar aylık, senelik, menfaatlerle doğru orantılı Es kaza bir iyilik yaparsak mutlaka karşılığını bekliyoruz fazlasıyla İyide o zman iyilik yapmıyoruz Ticaret yapıyoruz al gülüm ver güölüm
Neden günlük kazanımlar için insanları harcıyorsunuz ki Günlük diyorum çünkü bizim gibi hala anadolu olan insalar şükür ki, var Ve bu tür insanları bir dönemden fazla ortalıkta olmasına müsade etmez, maskesini düşürür Tabii böylelerini hemen tanısakda kolay değildir deşifre etmek Çünkü Yalan Dolan, Rol kesme Delikanlılık nutukları sallanan Palavralar bini bir para Yaptıklarınıda inkar ederler
Bizim gibiler için hayat bir tualken sevinçliysek maviye beyaza, öfkeliysek kırmızıya üzgünken sarıya kahverengiye kaybetmişssek yenidiysek yanlız kaldıysak siyaha boyadığımız ama hiç boşluk bırakmadığımız Acısıyla tatlısıyla, yanlışıyla doğrusuyla, Keşke diyeceğimize İyiki dediğinmiz Onlarınki ara ara büyük Boşluklar olan renkleri birbirine girmiş turnusol kağıdıdır Çünkü yaptıklarınada,yaşadıklarınada, geçmişlerinede sahip çıkmazlar Ame eninde sonunda renkleri belli olur Çünkü geçmişi olmayanın geleceği olmaz
Tabii iyilikleri suistmal edenler yok mu? Herkes bunu bahane eder ama bunun ayrımınıda iyi yapmak lazım Bir ilişkide biri kendini Feda ediyor diğeri Kar ediyorsa oda dostluk değil ticarettir Ticaret yapmazsınız olur biter Ama neden iyilik yapmaktan vazgeçiyorsunuz ki? Bu dünyayı kurtarmanın, geçmişteki o güzel günlere dönmenin yolu, kurulacak dostluklar gidilecek amaçlar, yaşanacak aşklar, elde edilecek kazançlar hep karşılıksız iyilikten geçiyor Hadi bu gün tekrar başlayalaın
BİR İYİLİK YAPALIM HEM KENDİMİZE HEM ÇEVREMİZE İYİLİK YAPALIM ATALIM DENİZE
BALIK BİLMEZSE HALIK BİLİR NE DE OLSA