AKBİLMEZ, TAPU KADASTRO HİZMET BİNASINA BİR AN ÖNCE ATILMALI
AOSB’ye “Yeşil OSB” belgesi
AYHAN KARA: SEÇİM SİSTEMİNİN TAMAMEN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Hatay'ın başarılı iş adamı ve siyasetçi Ayhan Kara, gazetemize yapmış olduğu açıklamada ülkenin ve Hatay'ın gündemini değerlendirdi. Sn Kara'nın açıklamasının satır başları şöyle oldu: Ülkemizin en büyük ve can alıcı gündemi ekonomi. Ekmek kavgası, iş kaygısı, insanımızın ekmek telaşı büyük ve yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Ülkede gördüğüm en büyük yanlışın bütçe paylaşımı olduğunu beyan etmem gerekiyor. Hangi alana, hangi sektöre, hangi bakanlığa nasıl bir bütçe ayrılacağı hayati önem arz eden hususların başında gelir. Bunu basite indirgeyerek ekonomiye bakışımı bir örnekle anlatmaya çalışayım. Mesela bir evin reisisiniz ve belli bir bütçeniz var. Söz konusu bütçeyi nasıl taksim ettiğiniz ailenizi bir süre sonra nerede görmek istediğinizi belirler. Öncelikleriniz vardır, ikincil, üçüncül öneme haiz konular vardır. Elinizdeki parayı çocuklarınızın eğitimine de harcayabilirsiniz zevk-ü sefa için de. Karar sizin ama sonuçları da tamamen sizin ama tüm ülkeye yansımasını da göz ardı etmemeliyiz. Ülke ekonomisine ve bütçesine de bu açıdan bakacak olursak kimi zaman lüzumsuz, gereksiz, yüzeysel ve etkin olmayan önceliklerimizi görürüz, bu da akabinde kısa vadede yapay bir büyüme getirmiş ama uzun vadede geldiğimiz nokta ortada. Bir an önce harekete geçirip önceliklerimizi değiştirmezsek bu günleri bile ararız” dedi.
KARA: YEREL SEÇİMLER PARTİSİZ OLMALIDIR.
Ülke gündeminden sonra şehir gündemini de değerlendiren başarılı iş adamı Ayhan Kara şunları söyledi: “Hatay'a gelecek olursak; Hatay, konumu itibarıyla antik, kadim, stratejik öneme haiz, büyük bir turistik ve tarımsal potansiyele sahip harikulade bir şehirdir. Tarihi dokusundan tarımına, turizmden ticari limanına, yer altı ve yer üstü kaynaklarına kadar bir çok öğeyi barındıran şehrimiz jeopolitik açıdan da çok büyük önem taşıyor. Böylesine bir şehir çoktan şaha kalkmış ve cazibe merkezi olup ülkeye yön veren iller arasında yerini almalıydı. Ama gelin görün ki durum ters bir hal almış. İlimiz yeterli ilgiyi görmemiş, payına düşmesi gereken bütçeyi de alamamış, yatırımlardan nasibini alamamış, yerel anlamda bir hizmet görememiş ve olduğu yerde saymıştır. Geriye gittiğini ifade etmeye dilim varmıyor, içim sızlıyor. Bakın en ufak bir yağmurda bile yollarımız çamur deryasına, köstebek yuvasına dönmüş durumda. Sanayiyi, turizmi canlandıracak hiç bir çalışma yok. Bugün dev proje olarak tanıtımı yapılan Expo 21’in götürüsünü ve getirisini kısa bir süre sonra hep beraber hesaplayacağız. Hoş, turizm canlansa gelen insanların konaklayacağı yerler de bir elin parmaklarından az. Genel iktidar ile yerel iktidarın farklı partilere aidiyeti yerel idarenin genel bütçeden payını kısıtlıyor, bir çok proje hayata geçirilemiyor. Hizmetsizliğin tek sebebi tabi ki bu değil: Liyakattan uzak, Ankara merkezci ve dayatmacı bir atama zihniyetiyle ortaya atılmış isimlerin adaylığı ve akabinde belediye başkan ve meclis üyesi koltuklarına kurulması bugün özellikle ilimizde karşı karşıya kaldığımız tablonun sebebidir. Şahsen ülkedeki seçim sistemiyle ilgili ciddi eleştirel bir bakışa sahip olduğumu söyleyebilirim. Her şeyden önce seçim barajının tamamen ortadan kalkmasının doğru olacağına inananlardanım. Bu sayede halkın bütünü mecliste temsiliyet görür. Yerel seçimlere ise siyasi partiler kesinlikle katılmamalı. Halkın görmek istediği, seçilme yeterliliğine sahip, gerekli kriterleri karşılayan insanlar partisiz olarak seçime girmeli. Başkan ve meclis üyesi adayları çarşaf listeyle ve arkalarında her hangi bir siyasi irade ve maddi güç olmaksızın halkın iradesine talip olmalı. Adil ve liyakatla taçlanmış seçimlerin ön şartı partisizliktir. Bu yöntemle, tasvip etmediğimiz, o koltuklara yakışmayan, basiretsiz, il ve ilçelerimizi yönetebilecek kabiliyetten yoksun insanların sırf partidaşlık adına seçilme olasılığı ortadan kalkar. Böylece şehrini tanıyan, şehrin sorunlarına ve çözüm yollarına vakıf, amacı hizmet etmekten başka bir şey olmayan, artı değer sağlayacak projeleri olan, vizyon ve vicdan sahibi isimlerin önü açılır. Ayrıca seçimler için devasa bütçelere de gerek yok. Belli günlerde belirlenen yerlerde tüm adaylar sırayla yapacaklarını anlatır, halkla buluşur, meramını anlatır, halk da inandırıcılığı ve kapasitesi yüksek olanı seçer. Halk partiye değil, kişinin yapacaklarına, projelerine, kişiliğine, duruşuna oy verir. Asıl sıkıntı tüm Ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de bu aslında. Sırf bu yüzden Hatay'ımız hak ettiği hizmeti alamıyor. Bakın öyle ilçelerimiz var ki geçtiğimiz dönem devasa projeleri ortaya koyan insanlar varken sırf parti olgusundan dolayı adaylara değil partiye oy verilmiştir. Düşünebiliyor musunuz, 350 dönümlük botanik bahçesi planlayan aday partisi küçük diye bir kenara itilmiş, 5-10 metre karelik yeşil alan kazandıran aday tercih edilmiştir diye konuştu