AVCI, “Meydanı Boş Bırakmayacağız”
DEMİRDAĞ,OTOBÜS SEFERLERİ İLE İLGİLİ BİR ÇOK YERDE SIKINTI VAR
ASKON’DAN İŞ ADAMLARINA ÜÇ AYLAR TAKVİMİ
İlahiyatçı Yazar Abdullah Çalışkan’ın konuşmacı olarak katıldığı “İş Adamlarına Üç Aylar Takvimi” konulu program ASKON Adana binasında gerçekleşti.
ASKON Üyelerinin katılım sağladığı program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan ASKON Adana Şube Başkanı Çalışkan: “Değerli Hocamıza ve üyelerimize katılımları için teşekkür ediyorum. Diğer vakitlerden daha üstün olan rahmet mevsimi üç ayların içerisindeyiz. Hocamız bugün üç ayları nasıl değerlendirmemiz gerektiği konusunda bizleri aydınlatacak. Programımızın hayırlara vesile olmasını dilerim.” dedi.
Düzenlenen programdan memnuniyetlerini dile getirerek konuşmasına başlayan İlahiyatçı Yazar Abdullah Çalışkan, “İnsanı zaman ve mekân unsurlarıyla kayıt altına alan Yüce Allah, bazen zamanın üzerine yemin ederek, bazen de içine yer yer yerleştirdiği kandillerle insanı zaman şuuru kazanmaya, bu nimeti azami istifade ile kullanmaya davet etmiştir. Günümüzü seherle, haftamızı Cuma’yla, senemizi bayramlar ve mübarek gecelerle süslemiştir. Her gün ve gece salih amellere zaten onlarca misliyle mukabelede bulunduğu halde, bazı ay ve günlere özel statü tayin ederek adeta hayırda yarış çağrısında bulunmuş, kullarına sürpriz ikramlar vaad etmiştir.
Bu özel zaman dilimlerinin başında “hürmetli/haram aylar” diye anılan aylar, halkımızın dilinde “üç aylar” diye şöhret bulan aylar ve kandil geceleri gelir. Recep ayı, hem hürmeti ayetle sabit aylardan hem de üç aylardan olması vechiyle değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Şaban ayı, Ramazan’ın manevi neşvesine bir parça daha yaklaşma manası taşıdığından tabirimiz hoş görülürse sürati artırmak için vitesi bir tık daha ileriye atma zamanıdır. Nihayet gönüllerin bahar mevsimi, nefislerin kaptan köşkünden inip komutayı akla ve ruha teslim ettiği, öfke ve şehvet olmak üzere birçok kötü hasletin kabuklarına çekildiği, Kur’an ayı Ramazan gelir ve ehline nice atıyyeler getirir”
Günümüzün manevi hastalıklarından olan erteleme hastalığına da değinen Abdullah Çalışkan, “Üç aylar her birimizin kulağına eğilmiş ve hal diliyle sormaktadır: ‘Daha ne kadar erteleyeceksin?’ Hakk’ın içimizdeki vicdan elçisi ne zaman böyle bir nedamet mektubu gönderse, nefsin cevabı hazırdır: ‘Sonra yaparım, hele kılarım, daha tutarım, sonra görüşürüm, hele tevbe ederim…’
Ama ne bu listenin sonu geliyor, ne de vaad edilen zaman… Tesvif hastalığı, çölün ortasında insana serap gördürüyor. Bu hastalığın pençesine düşen insan, nice pınarlar ve nehirlerin yanından susuz geçip gittiği, tüm fırsatları geride bıraktığı halde, sahranın ortasında ölümle burun buruna gelecek olsa beş-on adım ileride su birikintisi var sanıyor. Nasıl olsa karşıma bir su kaynağı çıkar diye su matarasını yanına almıyor. Evet, hem su matarasını almıyor, hem de yanına gidince ufukta var sandığı her suyun bir hayal olduğunu gördüğü halde ders ve ibret de almıyor. Bu aylar çıkıp gitmeden senelerdir sümen altı ettiğimiz ibadet ve hizmet dosyalarımızı gündemimize almalı, bu ayları yeni bir hayat için milat haline getirmenin çarelerini aramalıyız.”
Üç aylarda ihmal edilmemesi gerekenlere de değinen Yazar Abdullah Çalışkan, “Küslüklerimiz varsa derhal son vermeli, bir gözün yaşını dindirmeli, bir düşeni kaldırmalı, iyilik için her fırsatı nimet bilmeliyiz. Elbette Kur’an’a yönelmeli, her gün belli bir vird edinip okumalı, mealini de okuyarak anlamalı, muhtevasına iman etmeli, mucibince amel etme mücadelesini elden bırakmamalıyız.
Bu vesile ile her birinizin mübarek üç aylarını tebrik eder, cûşa gelen rahmet ve mağfiretten hissenize düşeni almanızı Yüce Allah’tan niyaz ederim.” dedi.
Başkan Çalışkan, konuşmalarından dolayı İlahiyatçı Yazar Abdullah Çalışkan’a teşekkür etti. Program hediye takdiminden sonra sona erdi.