Hülya Erdem, Kardeşliği ve Bereketi Paylaştı
DEMİRDAĞ,OTOBÜS SEFERLERİ İLE İLGİLİ BİR ÇOK YERDE SIKINTI VAR
KÜÇÜK BİR EĞİTİM, BASİT BİR SINAV: CİDDİ BİR KATKI.
Öğretmenlerin uzmanlık için sınava tabii tutulmasına bir tepkide Kamu- Sen Adana İl Temsilcisi Durdu Mehmet Girgeç'ten geldi Girgeç konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu “Küçük eğitimlerle ve basit bir sınavla öğretmenlerimizin özlük hakkında ciddi bir iyileşme sağlıyor. Uygulama nedir? Eğitim, alınan bu eğitimlerden küçük bir sınav. Dileğimiz zaten büyük çoğunluğunuzun geçmesini sağlamak. Bizim derdimiz size engel olmak değil.” Bu sözlerin sahibi öğretmenlerimizin kariyer basamakları noktasında Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer’in olması gerçekten üzüntü verici.
Sayın Bakan kariyer basamakları için öğretmenlerimize verilen videolu eğitimle bir yere varılamayacağının ve verilen eğitimin kalitesinin farkında olmalı ki videolu eğitimin küçük olduğunu ifade edip sınavı da küçümsüyor. Kamuoyunda yeni bir tartışma konusu ortaya çıkıyor ve yine öğretmen hedef tahtasına konuyor: Küçük bir eğitim, basit bir sınav ve sonucunda ciddi bir katkı!
Sayın Bakanın ifadesiyle kariyer için aldığımız 180 ve 240 saatlik eğitim: KÜÇÜK BİR EĞİTİM, eğitim sonunda nasıl olacağı belli olmayan sınav: BASİT BİR SINAV ama bu basit eğitimin ve küçük sınavın sonucu kazanım olarak özlük haklarımıza: CİDDİ BİR KATKI. Sayın Bakan sanki “Bu bir iğne değil şeker ölçümü için kullanacağımız küçük bir iğne!” der gibi ifadeler kullanıyor. Eğer bu bir kariyer anlayışı ise bu durum üzüntü vermenin çok daha ötesinde gerçekten kaygı verici!
Biz, “SINAVA HAYIR!” derken siz ne anladınız bilmiyorum ama biz, sınavdan korktuğumuz ya da sınavı yapamayacağımızı düşündüğümüz için sınav iptal olsun demiyoruz. Biz size, öğretmenliğin sadece bilmek değil tecrübeye dayalı bildiğini aktarma mesleği olduğunu ve kariyer basamaklarının sınavla olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Biz size, branşı farklı olan bütün öğretmenleri aynı gördüğünüzü oysaki her öğretmenimizin alanın uzmanı olduğunu görmeniz gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz.
“Biz hak ettiğiniz özlük haklarını almanız için çok rahat bir şekilde üstesinden gelebileceğiniz mekanizmalarda bunu size sağlamaya çalıştık.” diyerek hak ettiğimiz özlük haklarını almadığımızın farkında olan Sayın Bakana bir kez daha çağrıda buluyoruz:
Topluma yön veren öğretmenlerimizin, kariyer basamakları belirleme sürecinde görüşleri alınmadan sürecin bir paydaşı değil de sadece uygulayıcıları olarak görülmeleri büyük bir hatadır. Öğretmenlerimiz, kendileri adına belirlenecek her sürecin planlanmasında birer paydaş olarak fikir belirtecek kapasiteye sahiptir.
Ben yaptım oldu anlayışı ile öğretmenlerin itibarını yok edecek eylemlerde bulunulmamalı, kariyer basamaklarını belirleme süreci öğretmenlerin görüşü alınarak yeniden planlanmalı ve mevcut hatadan bir an önce dönülmelidir. Öğretmenin yok sayılması kabul edilemez. #Kariyerbasamaklarısınavilebelirlenemez