Disk/Çukurova-Bölge Temsilcisi ve Genel/iş Adana Şube Başkan H .Yaşar Gündoğdu, “Ekonomik krizin yükünü çekmeyeceğiz “ dedi ve ilgili yetkililere seslendi. “
BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNE KADRO İSTİYORUZ”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) Adana Şubesi, belediye şirketlerinde çalışan işçilere kadro verilmesi talebiyle Heykelli Park’ta açıklama gerçekleştirdi. Gelir eşitsizliği, yüksek enflasyon, fahiş faturalar, açlık sınırı altındaki ücretler, işçilerin geçinmesi ve insanca yaşamasını olanaksız hale getiren ağır koşullar yarattığını ifade eden DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu, bu koşullar altında ayrımcılık, güvencesizlik ve eşitsizlik yayılmaya devam ettiğini kaydetti. Gündoğdu, “Çalışma yaşamına, işçilere, emekçilere ilişkin sorunlar dağ gibi büyürken ülkeyi yönetenlerin gündeminde işçiler ve emekçiler yok. Bugüne kadar mevcut sorunlarımıza ve taleplerimize yönelik olumlu iyileştirici hiç bir adım atılmış değil. Zaten sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı 100 günlük eylem planında işçilerle, emeğiyle geçinenlerle ilgili en ufak bir söylem de görememiştik. Ekonominin gidişatı gösteriyor ki bir bütün olarak ülke bir felakete gitmekte ve bu felaketin yükü işçilere ve emekçi halka ödetilmektedir.Yeni sistemde sermaye daha da kuvvetlendirilirken emek biraz daha değersizleştirilmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın dönüştürülmesi bunun bir göstergesidir. Bakanlığın adı “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” olarak değiştirildi. Bu sadece iki bakanlığın birleştirilmesi olayı değildir. Yaşamdaki değerleri yaratan emeği yok saymaktır. Görev ve kapsamı bakımından milyonları ilgilendiren bir bakanlığın tek başına en önemli bakanlık olması gerekirken tersi olmuştur. Böylelikle siyasi iktidarın, çalışma yaşamına, emeğe, işsizliğe, iş cinayetlerine önem vermediği ve bu konularda düşünce ve eylem planlarının da olmadığını net bir biçimde ortaya koymuştur.” Dedi
“EKONOMİK KRİZİN TEMEL NEDENİ PİYASA EKONOMİSİDİR, TÜKETİM ÜZERİNE KURULU SERMAYE DÜZENİDİR“
“Söyledik yine söylüyoruz; ekonomik krizin temel nedeni piyasa ekonomisidir, tüketim üzerine kurulu sermaye düzenidir. “ diyen Yaşar Gündoğdu, Krizlerden etkilenmemek için yapılması gereken istihdam sağlayan üretim ekonomisidir. Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bugün: İşsizlik 6 milyonu aştı ve çok büyük bir sosyal ve toplumsal sorun haline geldi. Artık her evde bir kaç işsiz var. Genç işsizliği artıyor, üniversite mezunu işsizlerin sayısı artıyor, kadın işsizler alabildiğine yüksek boyutta geldi. Enflasyon oranı son 15 yılın en yüksek seviyesinde ve bugün temel tüketim maddelerinin fiyatı iki katına kadar çıktı. Faturalarımız her geçen gün kabarmaya başladı; doğalgaza, elektriğe, suya yüksek zamlar yapıldı. Artık emeğiyle geçinenlerin aldığı ücret; faturalara, kiraya zor yetmekte ve temel ihtiyaçlarını neredeyse karşılamayacak düzeydedir.Siyasi iktidarın biz işçilere ve emekçilere bakış açısı taşeron şirket işçilerine yönelik çıkarılan eşitsiz ve ayrımcı olarak düzenlenen 696 sayılı KHK ile ortaya konmuştu. Biz alanlara çıkarak kadro düzenlemesi KHK ile yapılamaz dedik ama ne yazık ki kadro düzenlemesi işçilerden, sendikalardan ve meclisten kaçırılarak yapıldı. Taşeron şirketlerden belediye şirketlerine geçişleri yapılan 500 bin işçiye hakkettikleri kadro verilmeyerek haksızlık yapıldı.Belediyelerdeki taşeron şirket işçilerini belediye şirketi işçiliğine mahkum etmek adaletsiz, haksız ve ayrımcı bir uygulamadır. Soruyoruz: Merkezi idarede taşeron şirketlerde çalışan işçiler kamu hizmetlerinde çalıştıkları için kadroya alınmışlarsa yerel yönetimlerde çalışan işçiler hangi nitelikte hizmetlerde çalışıyorlar ki hala kadro dışında bırakılıyorlar?Yerel yönetim hizmetleri kamu hizmeti değil midir?Ne yaptılar? İşçilerin hakkettiği kadroyu vermedikleri gibi, geçişi yapılan tüm işçilerin özgür toplu sözleşme yapma haklarını da gasp ettiler. İdarelere ve şirketlere geçişi yapılan taşeron şirket işçilerinin özgür toplu sözleşme hakları 2020’ye kadar askıya alındı. Yüksek Hakem Kurulu’nun (YHK) belirlediği komik artışlarla işçiler 2020 ye kadar açlık ve sefalete mahkum edildiler.” Dedi. “HAKLARIMIZ İÇİN EMEĞİMİZ İÇİN DEMOKRASİ MÜCADELESİNDEN DE ASLA ÖDÜN VERMEYECEĞİZ” YHK tarafından ilan edilen ve 1 Ocak 2018- 30 Haziran 2020 arası dönemde 6’şar aylık dönemler için ilan edilen çıplak ücretlere yüzde 4 oranında yapılan artışların %20’ ye yaklaşan yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında işçileri ve ailelerini açmaza sürüklediğini ifade eden Yaşar Gündoğdu, “Yüksek enflasyonun ve TL’nin yaşadığı tarihi değer kaybının da tetiklediği hayat pahalılığı karşısında işçi ücretleri mum gibi erimiş, işçilerin reel ücretlerinde erime yüzde 20’lere dayanmıştır.Kamuya geçiş yapan yaklaşık 1 milyon işçi ile birlikte, tüm işçilerin ücretlerine ek zam yapılmalı, geçiş yapan işçilerle ilgili sınırlandırmalar ortadan kaldırılmalı ve özgür toplu sözleşme yapabilme hakları sağlanmalıdır.Bugün belediye şirketlerinde çalışan işçiler ilave tediye ödemelerini dahi alamamaktadır. Bu adaletli, hakkaniyetli bir tutum değildir. Belediye şirket işçileri de 52 günlük ilave tediye ödemesinden yararlanmalıdır.Birileri bu haksızlıklara övgüler dizebilir. Ama biz bu yapılanlara haksızlık ve adaletsizliktir diyoruz ve giderilmesini talep ediyoruz.Belediye şirket işçilerine hakkettikleri kadroyu talep ediyoruz. Ve diyoruz ki;Gerek önceden belediye şirketlerinde çalışan, gerek taşerondan belediye şirketlerine geçirilen bütün işçilerin hakkettiği kadroyu alana kadar mücadelemizi ısrarla ve inatla sürdüreceğiz.Uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz bir konuda OHAL döneminde gerçekleşen haksız ve hukuksuz işten çıkarmalardır. Bugüne kadar bir yandan emek mücadelesini sonuna kadar sürdürürken bir yandan da ülkenin geleceği için demokrasi, adalet ve hukuk talep ettik. Çünkü demokrasilerde hukuksuzluğa yer olmaz. Ancak geldiğimiz noktada haksızlık ve hukuksuzluk devam ediyor.Buradan bu ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz; binlerce işçiyi ihraç ettiniz ve aileleriyle birlikte açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkum ettiniz. Hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış, bir mahkeme kararı olmayan 3000’ e yakın üyemizi aileleriyle birlikte mağdur ettiniz.OHAL itiraz komisyonunun oyalayan ve sonuç üretmeyen çalışması yerine bir an önce hukuksuzca ihraç edilen üyelerimizin işe iade edilmesini, mağduriyetlerinin sona erdirilmesini talep ediyoruz.Haklarımız için emeğimiz için demokrasi mücadelesinden de asla ödün vermeyeceğiz.İnadına Sendika, İnadına DİSK, İnadına Genel-İş! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.” Diye konuştu.