KARAMIK, CUMHUR İTTİFAKI OLARAK, TÜM BELEDİYELERİ KAZANMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
MHP Adana’da şaha kalktı!
FİLİSTİN, HEPİMİZİN ÖNÜNDE BİR SINAV KÂĞIDIDIR
Memur-Sen Konfederasyonu Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın Adana’da
Adana Kadınlar Komisyonu İl Divan Toplantısına katılmak üzere Adana’ya gelen Başkan Sıdıka Aydın Filistin Halkı ile Dayanışma çadırında basın açıklaması yaptı.
Basın toplantısına Memur-sen il Temsilcisi Bekir Nennioğlu , Kadınlar Komisyonu Başkanı Şengül Kamalı ve kadınlar katıldı.
Aydın Yapmış olduğu açıklamada:
Sayın Basın Mensupları,
Kıymetli Adanalılar,
Bu gün olduğu gibi tam 41 gündür Sivil Toplum Kuruluşları ve Memur Sen olarak; Gazze’de bütün dünyanın sessiz bakışları arasında yaşanan vahşete ve soykırıma dur demek, onurlu ve mazlum Filistinli kardeşlerimize destek olmak, Filistin halkının yalnız olmadığını bütün dünyaya haykırmak ve Siyonist rejimi lanetlemek için toplanıyoruz.
Filistinli kardeşlerimizin onur ve yaşam mücadelesine destek olmak adına aralıksız tam 41 gündür insanlık nöbeti için sahaya çıkıyor, sabahlara kadar meydanlarda nöbet tutuyoruz, kortej ve yürüyüşler düzenliyor, araç konvoyları oluşturuyor, kermesler düzenleyip, boykotlar yapıyoruz..
Kıymetli Katılımcılar;
Çocukların emniyet altında olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Onları öldürmeyi haysiyet ve mücadele sayan, savaş hukukunu yok sayan bir katil sürüsü ile karşı karşıyayız. İnsanlığın, tarihin en kirli savaşlarından biriyle yüz yüzeyiz.
17 Ekim’den bu yana Gazze’ye 18 bin ton bomba atıldı. 219 eğitim tesisi vuruldu, ülke içinde 700 bin kişi yerinden edildi, evlerin yarısından çoğu yıkıldı. Sadece 1 ayın içerisinde 5 bine yakını çocuk, 3 bine yakını kadın olmak üzere 11 binin üstünde insan katledildi. En az 25 bin kişi yaralandı. Gazze’de Verdiğim bu rakamlar ne yazık ki her geçen saatte artmaya devam ediyor.
Gazze’de yeterli içme suyu yok, Dünya Sağlık Örgütü salgın hastalıklar için uyarıda bulunuyor, yakıt yok; hastanelerde bebekler yoğun bakımda ölüyor. UNICEF kadınların sığınaklarda, moloz yığınlarının arasında sokaklarda doğum yapmak zorunda olduğunu söylüyor; bu kadınlar anestezisiz sezaryen oluyor.
Gazze Milli Eğitim Bakanlığı, çok sayıda çocuğun şehit olması sebebiyle 2023-2024 eğitim öğretim yılının sona erdiğini bildiriyor.
Elektrik, internet, telefon hatları yok; adeta Filistin halkının dünya ile olan bütün iletişimi koparılmaya çalışılıyor. İsrail, Gazze halkını tamamen işgal etmek istiyor, Filistinliler için hedeflediği tek şey ise toplu bir soykırım!
Kendi vatanında mülteci durumuna düşürülmüş olan Filistin halkı 75 yıldır zulüm altında inliyor. Varlığını korumaya çalışan, soykırıma direnen onurlu ve mazlum Filistin halkı maalesef işgali destekleyen emperyalist güçler tarafından terörist olarak damgalanıyor.”
İşledikleri sistematik katliam/soykırım ve savaş suçları nedeniyle yöneticileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gereken işgal rejiminin en büyük dayanağı kuşkusuz uluslararası toplumun sessizliği ve tepkisizliğidir.
İşgal rejiminin insanlık dışı boykot, sürgün, katliam ve şiddetine sessiz kalırken, Filistin halkının meşru savunmasını terör olarak damgalayan bilindik bir çifte standart ve ikiyüzlülükle karşı karşıyayız.
Üstelik sözde uluslararası hukuku tesis edenler, katilin sırtını sıvazlayarak onları daha da cesaretlendirmektedir.
Yere batsın sizin hukukunuz. Terörü bir yöntem olarak benimseyenler, hukuktan, adaletten ne anlarlar. Teröriste vekâlet verenler, teröristi koruyanlar, canını, namusunu koruyanlara terörist diyor. Soykırımcıyı koruyan bir hukuk olur mu?
Siyonist İsrail, emperyalistlerin oluşturduğu uluslararası hukukun şemsiyesi altında soykırım suçunu işliyor. ABD vetosuyla da BM Genel Kurulu tarafından bu suçun üstü örtülüyor. Köhne dünya, çarpık çağ…
Bu düzen değişmeli, katili, zalimi koruyan bu sistem değişmelidir. Siyonist İsrail’in yaptıklarını perdeleyen ikiyüzlü düzen yerle yeksan olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘dünya beşten büyüktür’ sözü, bütün insanlık için bir işaret fişeğidir. Bu söz Filistin başta olmak üzere, dünyanın bütün mazlumları için de umuttur.
Kıymetli Basın Mensupları,
Bu bir Arap sorunu ya da sadece Müslümanların meselesi değil; bu bütün dünyanın, bütün dünya milletlerinin ve dinlerinin vicdan ve medeni dünya için insani, ahlaki bir sınavdır.
Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını, İslam ümmetinin izzetini, şerefini ve namusunu korumak için mücadele etmektedir.
Sivil Toplum Örgütleri olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulunu, İsrail’e yönelik aldığı kararları uygulamaya, uluslararası toplum ile insan hakları kurum ve kuruluşlarını işgalci rejimin saldırılarına karşı harekete geçmeye davet ediyoruz.
Uluslararası hukuku ve BM kararlarını hiçe sayan, planlı bir soykırımı sistematik katliamlarla sürdüren siyonist rejiminin işlediği insanlık suçlarının ve işgalciliğinin hesabı medeni dünya tarafından mutlaka sorulmalıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar durmalı, Filistin halkına yönelik boykot acilen kaldırılmalı, işgalci rejim şiddet ve katliamlarına acilen son vermelidir. İnsanlık vicdanı uyanmalı, başta İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere amacı kalıcı barışı ve insanlık onurunu korumak olan tüm uluslararası kuruluşlar harekete geçmelidir.
Bizler masum ve mazlum Filistin halkına başsağlığı diliyoruz. İnanıyoruz ki sadece vatanlarını ve namuslarını savunurken, şehit düşen kardeşlerimiz değil aynı zamanda hukukun da katledildiğini tüm dünya er geç anlayacaktır. Vicdan sahibi herkesi İsrail ve işbirlikçilerinin aleyhine tavır almaya, haksızlıklarını haykırmaya ve Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz.
Bizler Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız, kardeş Filistin halkının işgale karşı meşru mücadelesini destekliyoruz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağız.
Filistin’de Gazze’de Kudüs’te, insanlığın haremine yapılan saldırılara karşı direnen yiğitlerin sesi olacağız, sözü olacağız. Unutmayın ki "Korku ve şiddet üzerine inşa edilmiş hiçbir sistem ayakta kalamaz" Filistin'de, teknolojiye sırtını dayamış küresel Ebrehe’lerin fillerine karşı taşla-sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini hep birlikte göreceğiz.
Sizlerin huzurunda bir kere daha çağrıda bulunuyorum:
Eğer biz meydanlara çıkmazsak, direniş göstermezsek, ses çıkarmazsak oradaki insanlar katliamlarla karşı karşıya kalmaya devam eder ve asıl o zaman Siyonist İsrail kazanır. Buna asla fırsat vermeyeceğiz;
Filistinli mazlumların var olma mücadelesini güçlü bir şekilde savunmaya, Hakkı haykırmaya, devam edeceğiz. Mazlumlara dua zalimlere lanet edeceğiz. Sıraladıkları yalanları tek tek yüzlerine çarpacağız,
Kalbimizle nasıl buğzettiysek, dilimizle nasıl haykırdıysak
Elimizle de bu zulme karşı duracağız,
Açıktan işgali, vahşeti öven, soykırıma finansal destek veren firmalardan uzak duracağız,
Gazze’de bombayı, Aksa’da feryadı, Kudüs’te esareti artıran, suç ortağı firmaları hep birlikte boykot edeceğiz;
Filistin tamamen özgür ve bağımsız olana kadar bu direniş sürdürecek ve nöbetimize devam edeceğiz.
Yaşasın Filistin'in İslâm direnişi!
Yaşasın özgür Filistin!