PROJE OKULLARI ATAMALARINDA LİYAKAT ESAS ALINMALI,

13.04.2025 - Pazar 14:46

Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son Verilsin, Liyakat Esas Alınsın! talebiyle ÇEAŞ
Anadolu Lisesi önünde Eğitim Sen Adana Şubesi tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
ÇEAŞ Anadolu Lisesi Önünde bugün saat 12.30’da gerçekleştirilen basın açıklamasını Şube
Başkanı Fatih Toprak okudu.
“Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçibirimiz” sloganının da atıldığı eyleme KESK
Şubeler Platformu da destek verdi.

PROJE OKULLARI ATAMALARINDA LİYAKAT ESAS ALINMALI,
SİYASAL KADROLAŞMA UYGULAMALARINA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına
Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları açıklanmıştır. 2025 yılı atamaları tıpkı
geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla
gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel
hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir.
Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi
objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına
atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi
anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır.

SİYASİ SADAKAT, MESLEKİ LİYAKATİN YERİNİ ALMIŞTIR!

Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici
olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup
olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği
görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına
dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve
deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje
okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta;
aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.
Cimer başvuruları yapıldığında gelen bilgilere baktığımızda yönetmeliğe atıfta bulunarak tek
yetkilinin bakan olduğu bir atama modeli olduğunu görüyoruz. Bu gün Adana genelinde
yüzlerce eğitim emekçisi arkadaşımız ataması yapılmayarak bu okullarda norm fazlası
duruma düşürülmüş durumdalar. Bizler biliyoruz ki atamalar bakanın elinde olsa da bu
isimlerin kendine yetkili sendika diyen kişiler tarafından okul idareleri ve il milli eğitim
müdürlüklerince yapılmaktadır. Buraları sendikal bir alan olarak kullananlar diğer sendika
üyelerini yok saymakta ve anayasal olarak örgütlenmeyi engelleme faaliyetinden dolayı suç
işlemektedirler.
Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel
kriterlerin olmaması, bu uygulamanın keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Bu uygulamalar,
kamu yönetimi ilkelerine, hukuka ve kamu yararına açıkça aykırıdır.

EĞİTİM KURUMLARI İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR!

Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat
esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemdedir. Eğitim
kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından
derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Bunun için
atılması gereken adımlar bellidir.
Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine
seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci
sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz
uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Üyemiz olsun olmasın tüm eğitim
emekçileri ile mücadeleyi büyüterek devam edeceğiz. Haklarımızı kazanana kadar alanlarda
sesimizi duyuracağız.